12 Mart 2009 Perşembe

"Bizim Köy" ve Mahmut MAKAL

1930 Yılında Demirci Köy’de yoksul bir çobanın oğlu olarak dünyaya gelen Mahmut MAKAL, eserleri 18 dile çevrilmiş, İvriz Köy Enstitüsü kökenli, idealist bir eğitimcidir.
Mahmut MAKAL 1950’de, Nurgüz Köyü’nde tuttuğu notları bir araya getirerek yazdığı “Bizim Köy” isimli romanıyla, kendisiyle beraber belirecek olan “Köy Romanı” geleneğini de başlatmıştır. Köy gerçeğini yalın bir yolla anlattığı kitapları ve köy sosyolojisine olan katkıları emsalsizdir. O dönemde bir yayınevinin dört baskı yapması da iyi bir gelişmeydi. Bu yolu takip eden ve geliştiren edebiyatçılarımızdan bazıları Fakir BAYKURT, Talip APAYDIN, Orhan KEMAL, Yaşar KEMAL, Necati CUMALİ’dir. Bu tarz edebiyat, genelde Köy Enstitüleri çıkışlı aydınlar tarafından ortaya çıkarılmıştır. MAKAL, kitabının basıldığını ise kolaylıkla öğrenir zira evine baskın yapılmış ve evi aranarak, kitapları götürülmüştür. Hatta dönemin Niğde Valisi İbrahim Kutlar köye gelerek köylülere “aç mısınız, çıplak mısınız” diye bağırmak suretiyle gazete manşetlerindeki yerini almıştır. Tabii ki Mahmut MAKAL bunların ödülünü almakta gecikmedi. Kitap çıktıktan üç ay sonra tutuklandı ama ceza verilmeden salıverildi. Sonrasında da; 1968 Kasım’ında ise, 17 sene yaptığı öğretmenlik mesleğinden “soruşturma ve maaş cezalarından bıktığı için” istifa etmek zorunda kalıyordu.
Romanı ilk okuduğumda, köyüm olan Mamasun’un isminin geçmesinden dolayı çok ilgimi çekmişti. Ama asıl önemlisi: Köy gerçeğinin, köydeki yokluğun, köydeki gözlemlerinin henüz 20’li yaşlarda olan genç bir öğretmen tarafından bu derece dolaysız ve olduğu gibi yazılıyor olmasıydı.
Ayrıca, dalları bugünlere değin uzanan, hem de kırılacakmış gibi gözükmeyen bir anlayışın; sorgulamadan, körü körüne bağlı kalmanın ve kırsalın politikaya ve politikacıya bakış açısının daha iyi anlaşılması için de bu eserin okunması gerekmektedir.
Kendisiyle ve eşiyle 2006 Eylül ayında yaptığım telefon görüşmesinde Aksaray köylerini anlatarak Anadolu’yu sarsan bir yazarın dilinden Aksaray’ı bir kez daha dinlemenin hazzını yaşamıştım.
Bir yazar için, ürettiği eserlerin okunuyor olması ve birçok dile çevrilmesi tabii ki en büyük ödül olsa gerek ama bunun yanında, kitaplarının içeriğine bakılırsa “malum kafa” tarafından defalarca mahkemelerde yargılanması ve bir müddet de cezaevinde yatması, Mahmut MAKAL’ın çizgisi ve eserlerinin etkisi ve verimliliği noktasında bize bilgi vermektedir.
Yakın zamanda Hayal ve Gerçek-yirmi beş yıl sonra Bizim Köy, Yeraltında Bir Anadolu, Deli Memedin Türküsü isimli eserleri Literatür Yayıncılık tarafından tekrar yayınlanan MAKAL’ın Bozkırda Kıvılcım - Enstitülüler, Köy Enstitüleri ve Ötesi, Kuru Sevda ve Memleketin Sahipleri isimli eserleri de tekrar yayınlanmak üzeredir. Geçen sene “Bizim Köy” romanını arayıp bulamadığım Aksaray’da, yeniden basılan bu kitaplarının elden ele dolaşması ne güzel olurdu.
Kendisi 1967 yılında Uluslararası Eğitim Bilim ve Kültür Kuruluşu UNESCO’nun ‘Dünya Kültürüne Hizmet Ödülü’nü aldı. Zamanımızdaki gibi “şikayetçi” ve tribünlere oynayan edebiyatçılardan olmayan MAKAL, yurt içinde de ödüller almıştır. Bunlardan bir tanesi de 1977’de Türk Dil Kurumu tarafından verilen Gezi Ödülü’dür. Eserlerine ve yaptıklarına baktığımız zaman Aksaraylılar olarak Mahmut MAKAL’la ne kadar gurur duysak azdır. Ortaokul yıllarımda bir imza gününe geldiğini hatırlıyorum, dileriz tekrarı olur ve biz de hemşerileri olarak, kendi memleketinde Mahmut MAKAL’ı tekrar görme şansını yakalarız.
M. Aytaç ARIBAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder